5 Aralık 2012 Çarşamba

SERENAD-ZÜLFÜ LİVANELİ

Okuma grubumuzun ilk kitabı olarak seçilen SERENAD’I sayfası çok olduğu için ilk başta okumak istemedim ama mecburdum.
Çünkü bir ay sonra arkadaşlarla toplanıp kitabı tartışmamız ve yorumlamamız gerekiyordu.
Bir solukta bitirdiğimde üzüleceğim aklıma gelmezdi. Hatta sonlara yaklaşınca bitmesin
diye, günde üç sayfa okuduğumu itiraf etmeliyim.


Şimdi ise SERENAD'a geçelim. Serenad für Nadya…
Her şey, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir gün, İstanbul Üniversitesi''nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran''ın (36) ABD’den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner''i (87) karşılamasıyla başlayan olayları anlatıyor.Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, herkesin bildiği Yahudi Soykırımın da
 ve diğer bütün siyasi sorunlarda asıl harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini de göz önüne seriyor.Alman asıllı Amerikalı olan profesörün, Nazi Almanya’sı zamanında, Yahudi olan eşinin yaşadıkları ve sonunda İstanbul semalarında diğer Yahudilerle beraber Struma gemisinin içerisinde nasıl öldürüldüğü anlatılıyor.


Zülfü Livaneli kitabı hakkındaki söyleşilerde “Kitaba özellikle aşk romanı demediğini. Aşk kelimesinin çok kirletildiğini dile getiriyor.

Konu çok güzel, karakterler iyi seçilmiş ve Nazi Almanya’sından günümüze uzanan hüzün dolu bir aşk öyküsünü anlatıyor."
Kitapta insanlara hatırlatılmak istenen dehşet verici gerçekler var.9Kasım 1938 gecesi Almanya'nın ve insanlığın utanç günlerinden biri olarak tarihe geçti. S.285" gibi. Yakın tarihimizde yaşanmış olayları, bilmediğimiz gerçekleri akıcı bir dille gözler önüne seren güzel bir çalışma olmuş. Yazarın anlattığı her şeyin geçmişimiz olduğunu bilmek de insana ayrı bir hüzün veriyor. Ben kitabı okudukça, sayfalar arasında dolaştıkça aslında fark ettiğim şeyin sadece benim tarihim olmadığını, birçok ülkenin ve insanlarının da aynı şeyi yaşadığını, aynı acıları tattığını ve bir şekilde olayların  üstlerinin nasıl kapatıldığını hayretler içerisinde kalmama neden oldu.
Gerçekle kurguyu bu kadar basit bir anlatımla harmanlamak ve okuyucuyu kendine bağlamak zor zanaat ve bunu başaran bir yazar Zülfü Livaneli.Kendini karşı cinsin yerine koyup empati yapıp yazması beni çok etkiledi. Erkek bir yazarın, kadın gözünden bakarak hayatı, zorlukları ve duyguları anlatmayı başarabilmesini şu cümlelerle de özetleyebilirim."
"Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz?
 Düpedüz sarıl bana dedikten sonra, sarılmanın ne anlamı kalır!" Bu cümlelerde kadınların duygularıyla hareket ettiğinin güzel bir örneği niteliğinde.
"İyi ama bir insanın hem babaannesi, hem anneannesi ölümden kurtulmuş ve kimlik değiştirmiş olabilir miydi? Bu kadar tesadüfü bir roman da okusam yazarın abarttığını düşünürdümS.200"cümlesiyle de kendi kurduğu hikâyeyi tiye alması beni biraz gülümsetti.

"On beş milyon insandan kaçının bu şehrin kozmopolit tarihinden haberi vardı? S.347""Venedik'te San Marco Meydanı'ndaki dört at heykeli bile buralardan kaçırılmış! “Biz ne zaman kendi tarihimize, kendi geçmişimize sahip çıktık ki, kaçırırlar,yağmalarlar, yıkarlar ve biz sessizliğimizi bozmayız ta ki bizim kendi canımız acıyana kadar. Kendi canımızdan olan insanların geçmişte yaşadığı topraklar şu an üzerinde yaşadığımız ve yeri geldiğinde gülüp oynadığımız alanlar değil mi?
Yazarın okuduğum ilk kitabı değil Serenad. Daha önce "Leyla'nın Evi" Mutluluğu" okumuştum ama içlerinden en çok Serenad'ı çok sevdiğimi itiraf etmem gerekir. Zülfü Livaneli daha iyisini yazana kadar hayatımın kitabı bu diyebileceğim bir kitap SERENAD.


Herkesin okumasını da tavsiye ediyorum.

Aslında bir önerim  olacak okullarda anlatılan tarih kitapları da bu tarz yazılsa daha iyi olur diye düşünüyorum.


Kitap da altını çizdiğim çok cümlelerim oldu ama ben sadece bir kaçını burada paylaşmak istedim.
"Hepimiz içimizde, gizli, nazik davranışlarla üstü örtülen ama bir tehdit algıladığımız


zaman hemen o keskin dişleriyle ortaya çıkan bir timsah taşıyoruz. S.10"

“İstanbul vefasız bir sevgiliye benzer. Her zaman size ihanet eder ama siz yine de
Onu sevmeye devam edersiniz.” (sf.: 46)


“Bu ülkede her evin sakladığı bir sır vardır. ”Çeşitli amaçlar peşinde, çeşitli kaygılarla akıp gidiyordu hayat.

Ama kimse kimsenin hikâyesini bilmiyordu. S.255"

"Her yer çok sessizdi, sadece dalgaların sesi duyuluyordu. S.426"

Sayfa Sayısı: 481
Yayınevi: Doğan Kitap
Yazar: Zülfü Livaneli


Zülfü Livaneli'yi gönülden tebrik ediyorum. Sevgimle...

Serenad für Nadya…



12 yorum:

  1. hayatta hiç birşeyin kesinliğine inanmayan biri olarak kesin okurunm demicem ,okumayı çok arzu ediyorum bu kitabı,,,eleştiri ve aktarım için tşkrlr

    YanıtlaSil
  2. Ne gzül bir paylaşım Daha güzelide okuma grubunuz
    çok güzel bir fikir.sevgiler

    YanıtlaSil
  3. Yazınızı okurken bir heyecan hissettim.Tarihi bana sevdiren bu kitaba başlamadan evvel F.Schubert' in serenad eserini dinlemiştim.Okurken beynimde yankılanıyordu ve Struma nın anlatıldığı kısımlar ve o beni çok etkileyen duygusal anlatım gözyaşlarımı damla damla akıtmıştı.

    YanıtlaSil
  4. bende derin iz birakan kitaplardan biriydi... hakikaten hic bitmesin istiyor insan ;)

    YanıtlaSil
  5. Serenad'ı önemli tespit ve görüşlerinle altını çizerek yorumlayıp, Nazi Almanya'sından günümüze kadar geçen süreç içinde siyasi ve sanatsal gelişen olgularla harmanlayıp çok iyi özetlemişsin sevgili Elif. Okumadığım halde anlatım ambiyansı ile kitabı okumuş kadar oldum. Bunu sağladığın için teşekkürler dostum.
    Sevgi ve dostlukla...

    YanıtlaSil
  6. Devinim..
    Ben tşk ederim..
    Hayatta hiç bir şey kesin değil ki.
    sevgiyle

    YanıtlaSil
  7. Neşeli günler...
    yorumun için tşk ederim canım...
    sevgimle...

    YanıtlaSil
  8. Aykız..
    Güzel yorumunuzu bizimle paylaştığınız için tşk ederim...
    O heycanı cümlelerimde görmen beni çok mutlu etti.
    sevgiyle...

    YanıtlaSil
  9. A-H...
    Gerçekten hiç bitmesin istediğim kitaplardan biriydi ama bitti..
    Yorum için tşk ler..
    sevgiyle...

    YanıtlaSil
  10. Mehmet Bey...
    Gerçekten iyi özetlediğime sevindim.
    Güzel yorumunuz için ben tşk ederim..
    Dostlukla...

    YanıtlaSil
  11. iyi kitaplar iyi dostlara ne çok benziyor demi elif, umarım daha nice iyi dostla tanışırsın,sevgimle

    YanıtlaSil
  12. İyi dilekleriniz için tşk ederim efendim..

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz...