Kaç örümcek bağı bağlamış yüreğinden. Yeni hayatlara, yeni
insanlara merhaba demek için korkma. “Nereye gidersen git, kaçtıklarını da
götürürsün beraberinde” diyen sesleri duymazlıktan gel. Sadece yüreğinle yol
al, sol üst cebindeki tıkırtıları izle, zamanın tıkırtıları ile karıştırma.
Zaman en nihayetinde geçip gidiyor ve duyduklarımla değil, duygularımla bende
varım diye bağır çığlık çığlığa. Dağlar titresin ve denizin en koyu mavisine
yollarını açsın. Denizin kenarın da salaş bir çay bahçesine otur ve çay ısmarla
kendine, sonrasın da yaz içindekileri, her oturanın bir şeyler yazdığı masanın
pürüzlü tahtasına. Cümlelerin kanatları olduğunu unutma ve nereye uçmak
isterlerse oralara uçmasına izin ver. İnsan yazdıkça kendi içine yolculuk
yapar. Diğer insanların da senin yolculuğuna eşlik etmesine izin ver. Belki
onların içlerinde de senin yazdığın cümlelere benzer yolculukları vardır.
Keşke her bahar geldiğinde evimizi temizler gibi ruhumuzdaki
kirleri de temizleyebilsek. Belki o zaman bu yaşadığımız evrende nefesimizi
tutmadan insanca yaşanacak bir yer aramak yerine, insanlar arasına karışmaktan,
sokaklarda yürümekten korkmadan, yaşayabilirdik. Ruhunun aynasını göremeyen
insanlar içinde, her an kötü bir şeyler olacak gibi diken üstünde yaşıyoruz.
Aslında kötülük dediğimiz şey kalptedir ama biz kalplerdeki kirleri
göremediğimiz için, daima görünüşe aldanıyoruz. Belki de hep bu yüzden bir
yerlere gitmek istiyoruz. Aslında gittiğimizde yok. Belki diyoruz bir gün bir
mucizeyle gökten inen damlalar kalplerdeki kirleri de yıkar.
Sartre’nin resimlerinden kaldırılan sigaraya alıp, incecik
parmaklarımıza iliştirip dumanını okuduğumuz cümlelerin içine üfleyelim.
Yüreğimizle çıktığımız her seferde, ne kadar uzun ve acımasız olursa olsun, mutlaka
bir kitaptan bir arkadaş olsun o zaman kendinizi hiç yalnız hissetmezsiniz.
Çünkü kitaplar kuş kadar özgür kılar insanı. Oysa insan farkında olmadan ne
dağlardan geçtiğini, ne kadar düştüğünü dizlerini kanattığını, sevdiği
insanların kaç defa yüreğini incittiğini unutuveriyor ve ne olursa olsun ayağa
kalkmaya, yürümeye devam ediyor. Hadi kendini, keşfet, insanları keşfet, evreni
keşfet ve çantandan çıkar bir kâğıt kalem yaz,
yazabildiğin kadar sensin.
Her yol dönemecinde, her adımda, her yol da durmadan
yüreğine bak, yürek pusulası hep doğru yönleri gösterir. Allah’ım yüreğimizin
ibresini hiç şaşırtmasın.
Yüreğimizin sesini takip etmemizde bazen mümkün olmuyor,misal sen onu kendine yakın buluyorsun oysa o çok uzak
YanıtlaSilŞimdi sana ne yazsam Anlamsız gelecek.
YanıtlaSilYazımda vurgulamak istediğim şey birini degil herkesi sev ve yüreğinde herkese yetecek sevgi olsun demek istiyorum.
Sevgimle