"GECE GÜZELLİĞİ"
Onur Caymaz'ın 2010
çıkan dördüncü öykü kitabı "Gece Güzelliği"
Sevgili Caymaz, şiirden öyküye, romandan köşe yazısına,
yazının her alanında kalemiyle konuşan yaratıcı bir yazar. Sanki onu yazmak ve
hep yazmak için yaratmış Tanrı...
"Ellerimin
arasında işte hayat, kalemimin ucunda. Ne varsa bu kalemde var zaten" Syf
26
Hayatın içindeki saklı inceliklerin peşinde hep sevgili
Caymaz...
Kahramanları hep tanıdık; her birinde senden, benden, ondan
parçalar var.
Hikâyeler boyunca yeni cilalanmış eski bir ahşap kokusu,
burun deliklerinize doluyor. O koku sizi hep takip ediyor. Biz mi onu bırakmak istemiyoruz?
Yoksa o bizi mi bırakmak istemiyor?
Sevgili Caymaz, Selim
İleri’nin de dediği gibi şair olmasının imkânlarını kullanarak öyküsüne ayrı
bir güç katabiliyor. Kitabı okuyanlar da oradaki bazı cümlelerin pekâlâ bir
şiire dize olabileceğini göreceklerdir
Ara sıra kendine sesleniyor Caymaz "Sevgili yazar,
bırak bu imgeleri; kahramanımız sadece camları kırmak istiyordu, sökmek bütün
çivileri."Syf 109
Eser 15 kısa öykü ve sonda yer alan bir uzun öykü-novella'dan
oluşuyor.
İlk "Küçük
İkramlar" öyküsüyle başlıyor. Bu öyküde iki asırlık, nadide porselen
fincanına hayat veriyor, adeta ruhundan bir ruh üflüyor. Deli dolu, şen şakrak
Şukufe ile sus pus Leyla, ömürlerini bir vitrinde geçiren, artık tek kalmış
İki porselen fincandır. Sahipleri, güngörmüş yalı sahibi
yaşlı hanımefendiyle her gün gerçekleştirdikleri kahve merasimi ise onların
hayatındaki en önemli neşe kaynağıdır. Ancak bir gün içindeki bulundukları
vitrinle birlikte satılmak zorunda kalırlar. Ve mavi çiçekli, zarif Şukufe,
sevgili hanımından ayrılmak üzereyken hayatının kararını vermek zorunda kalır.
"Üvey..."
Kendi içinde çok sayıda derinlik içeren, nispeten uzun olan bu öyküde, üvey
anne elinde büyümek zorunda kalan güzel bir kızın, giderek kendi ayakları
üstünde durma mücadelesine tanık oluyoruz; hikâyeyi anlatan, ona âşık bir
adamın ağzından..
"Eşyanın canı var mıdır, canı acır mı?" diye
soruyor. Asıl canımızı acıtanın göz penceremize yansıyıp ta göremediğimiz incelikli
dünyaları fark ettiğimizde acıyor.
Sevgili Caymaz’ın
kitaptaki anı-öykülerinden birisi de “Dul
Oteli”. Onun yakından takip edenler,
evliliklerinden birinin boşanmayla sonuçlandığını bilirler. “Sanki Yarın Nisan”da
birkaç öyküde, “Yaz Tarifesi”nde ise bazı şiirlerde bunun sancıları anlatılır. Öykünün
kahraman, Caymaz’ın hayatından bu sebeplerden
dolayı çıkmış gibi... “Vapur Dumanı”ndaki
şu dizeler de sanki bir otel odasında o günlerden kalma, yazılmış gibi
“bu kış çok üşüdüm
elbet geçer, bahar olur bir şeyler
küçük oyuncaklar sanayi sitesi.
kırgınlıklar defilesindeki manken
babam için yine bir kaç satır düşürdüm
bir kadına tek celsede yitik incelikler
hepsi bir vapur dumanı diyordum gelip geçer
ellerimi istasyondaki yaşlı adama uzatırken
iyi de bir vapur dumanı nereye gider…”
“Eau de Cologne”, baştan sona bana göre otobiyografik bir öykü. Sevgili Caymaz,
babasını genç yaşta kaybetmiş. Yazdıklarının birçoğunda babasından izler var.
Bu öyküde de, babasının kullandığı traş kolonyasının kokusunun yıllar sonra
gelip onu bulmasını anlatıyor.
.
Kitaba dair birkaç öyküden bahsettim. Hepsini de
anlatmayayım değil mi?
Altını çizdiklerimden;
📌Gece çoktan bitmiş,
sabah yürüyordur camların kıyısına.
📌İncecik dudaklarının
ortasına kan kesiği bırakır kuşlar, konuşurken acır, acıtır kelimeler.
📌Annesini düşünüyor geceleri,
çocuklar, annelerin içinde büyürmüş.
📌Ulan en küçük iyilik
bile fazla ulan bu insanlara, yaşasaydı Faik, altmış sene önceki gibi düşünür
müydü acaba?
📌Dalgalar parkın
dudaklarına varıyor, ıslatıp geri çekiliyor, iskelenin taşları kırılmış, kırık kirpikler,
ay kesikleri.
"küçük çiçekleri
vardır unutmabeninin, mavidir."
Sevgili Caymaz
“ Hikâyeler; ipini kendi çekenlere, en çok da onlara.
Belki de hikâyelerimi hiç okumayacak olanlara.” diyor.
Sevgili Onur yüreğine sağlık...
Merhaba, Blog Atlası'nda blog sayfanızdan kısaca bahsettim. Bilgi vermek istedim. Bu adresten ulaşabilirsiniz: http://blog-atlasi.blogspot.com.tr/2016/10/leyl.html
YanıtlaSilKolay gelsin.
Merhaba, bloguma da beklerim
YanıtlaSilhttp://gezgiccift.blogspot.com/